Yûnus Suresi 2. Ayet Meali
أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنْ أَوْحَيْنَآ إِلَىٰ رَجُلٍ مِّنْهُمْ أَنْ أَنذِرِ ٱلنَّاسَ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنَّ لَهُمْ قَدَمَ صِدْقٍ عِندَ رَبِّهِمْ ۗ قَالَ ٱلْكَٰفِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ مُّبِينٌ
E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun).
İçlerinden bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler, “Bu elbette apaçık bir sihirbazdır” dediler?
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- mı geldi?
- ك و ن
- أَكَانَ
- insanlara
- ن و س
- لِلنَّاسِ
- tuhaf
- ع ج ب
- عَجَبًا
- أَنْ
- vahyetmemiz
- و ح ي
- أَوْحَيْنَا
- إِلَىٰ
- bir adama
- ر ج ل
- رَجُلٍ
- içlerinden
- مِنْهُمْ
- diye
- أَنْ
- uyarsın
- ن ذ ر
- أَنْذِرِ
- insanları
- ن و س
- النَّاسَ
- ve müjdelesin
- ب ش ر
- وَبَشِّرِ
- kimselere
- الَّذِينَ
- iman edenlere
- ا م ن
- امَنُوا
- (ki) şüphesiz
- أَنَّ
- onlar için vardır
- لَهُمْ
- makamı
- ق د م
- قَدَمَ
- doğruluk
- ص د ق
- صِدْقٍ
- katında
- ع ن د
- عِنْدَ
- Rableri
- ر ب ب
- رَبِّهِمْ
- dediler ki
- ق و ل
- قَالَ
- kâfirler
- ك ف ر
- الْكَافِرُونَ
- şüphesiz
- إِنَّ
- bu
- هَٰذَا
- bir büyücüdür
- س ح ر
- لَسَاحِرٌ
- apaçık
- ب ي ن
- مُبِينٌ
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109