Enbiyâ Suresi 78. Ayet Meali
وَدَاوُۥدَ وَسُلَيْمَٰنَ إِذْ يَحْكُمَانِ فِى ٱلْحَرْثِ إِذْ نَفَشَتْ فِيهِ غَنَمُ ٱلْقَوْمِ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَٰهِدِينَ
Ve dâvude ve suleymâne iz yahkumâni fîl harsi iz nefeşet fîhi ganemul kavm(kavmi), ve kunnâ li hukmihim şâhidîn(şâhidîne).
Dâvûd ile Süleyman’ı da hatırla. Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Çünkü halkın koyunları o ekine girmişti. Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- ve Davud’u
- وَدَاوُودَ
- ve Süleyman’ı
- وَسُلَيْمَانَ
- hani
- إِذْ
- onlar hükmediyorlardı
- ح ك م
- يَحْكُمَانِ
- hakkında
- فِي
- bir ekin
- ح ر ث
- الْحَرْثِ
- zaman
- إِذْ
- yayıldığı
- ن ف ش
- نَفَشَتْ
- orada
- فِيهِ
- davarının
- غ ن م
- غَنَمُ
- toplumun
- ق و م
- الْقَوْمِ
- biz de idik
- ك و ن
- وَكُنَّا
- onların hükümlerine
- ح ك م
- لِحُكْمِهِمْ
- şahid
- ش ه د
- شَاهِدِينَ
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112