Nisâ Suresi 88. Ayet Meali
۞ فَمَا لَكُمْ فِى ٱلْمُنَٰفِقِينَ فِئَتَيْنِ وَٱللَّهُ أَرْكَسَهُم بِمَا كَسَبُوٓا۟ ۚ أَتُرِيدُونَ أَن تَهْدُوا۟ مَنْ أَضَلَّ ٱللَّهُ ۖ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُۥ سَبِيلًا
Fe mâ lekum fil munâfikîne fieteyni vallâhu erkesehum bi mâ kesebû e turîdûne en tehdû men edallallâh(edallallâhu), ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).
Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- ne oldu ki
- فَمَا
- size
- لَكُمْ
- hakkında
- فِي
- münafıklar
- ن ف ق
- الْمُنَافِقِينَ
- iki gruba ayrıldınız
- ف ا ي
- فِئَتَيْنِ
- oysa Allah
- وَاللَّهُ
- onları baş aşağı etmiştir
- ر ك س
- أَرْكَسَهُمْ
- işlerden dolayı
- بِمَا
- yaptıkları
- ك س ب
- كَسَبُوا
- mi istiyorsunuz?
- ر و د
- أَتُرِيدُونَ
- أَنْ
- doğru yola iletmek
- ه د ي
- تَهْدُوا
- kimseyi
- مَنْ
- saptırdığı
- ض ل ل
- أَضَلَّ
- Allah’ın
- اللَّهُ
- ve birini
- وَمَنْ
- saptırırsa
- ض ل ل
- يُضْلِلِ
- Allah
- اللَّهُ
- artık
- فَلَنْ
- bulamazsınız
- و ج د
- تَجِدَ
- onun için
- لَهُ
- bir yol
- س ب ل
- سَبِيلًا
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176