Duhan Suresi 58. Ayet Meali
فَإِنَّمَا يَسَّرْنَٰهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Fe innemâ yessernâhu bi lisânike leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).
(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
- biz o’nu kolaylaştırdık
- ي س ر
- يَسَّرْنَاهُ
- senin diline
- ل س ن
- بِلِسَانِكَ
- düşünüp öğüt alırlar
- ذ ك ر
- يَتَذَكَّرُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
Diyanet Vakfı:
Biz onu (Kur´an´ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Biz onu (Kur´an´ı) senin dilinle kolaylaştırdık, gerek ki iyi düşünsünler.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Biz Kur´ân´ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar.
Ali Fikri Yavuz:
Biz Kur’an’ı senin dilinle indirib onu (okuyuşunu) kolaylaştırdık; olur ki anlar ve öğüd alırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Biz onu sâde senin dilinle müyesser kıldık gerek ki iyi düşünsünler
Fizilal-il Kuran:
Biz o Kur´an´ı senin dilinde indirerek kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
Hasan Basri Çantay:
Biz onu, (iyi anlayıb) ibret alsınlar diye, ancak senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.
İbni Kesir:
Biz; onu, öğüt alsınlar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, onu (Kur´an-ı Mübîn´i) senin lisanınla kolaylaştırdık. Umulur ki onlar tefekkür ederler.
Tefhim-ul Kuran:
Belki onlar öğüt alıp düşünürler diye, biz onu (Kur´an´ı), senin dilinle kolaylaştırdık.
: include(turkce/bil/4sehir.php): Failed to open stream: No such file or directory in
: include(): Failed opening 'turkce/bil/4sehir.php' for inclusion (include_path='.;.\includes;.\pear') in