Zuhruf Suresi 43. Ayet Meali
فَٱسْتَمْسِكْ بِٱلَّذِىٓ أُوحِىَ إِلَيْكَ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Festemsik billezî ûhıye ileyk(ileyke), inneke alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.
- sen sımsıkı sarıl
- م س ك
- فَاسْتَمْسِكْ
- vahyedilene
- و ح ي
- أُوحِيَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.
Diyanet Vakfı:
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Sen hemen o sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur´an´a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.
Ali Fikri Yavuz:
Onun için sen, hemen sana vahyedilen Kur’an’a yapış (onunla amel et). Şübhesiz ki sen, doğru bir yol üzerindesin.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin
Fizilal-il Kuran:
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Zira sen, dosdoğru yoldasın.
Hasan Basri Çantay:
Binâen´aleyh sen, sana vahyolunan (Kur´an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
İbni Kesir:
Sen; sana vahyolunana sarıl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(42-43) Yahut onlara vaadettiğimizi sana göstereceğizdir. Çünkü Biz, muhakkak ki onların üzerlerine muktedirleriz. Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin.
Tefhim-ul Kuran:
Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.
: include(turkce/bil/4sehir.php): Failed to open stream: No such file or directory in
: include(): Failed opening 'turkce/bil/4sehir.php' for inclusion (include_path='.;.\includes;.\pear') in