Tûr Suresi 22. Ayet Meali
وَأَمْدَدْنَٰهُم بِفَٰكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
Ve emdednâhum bi fâkihetin ve lahmin mimmâ yeştehûn (yeştehûne).
Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
- ve onlara bol bol verdik
- م د د
- وَأَمْدَدْنَاهُمْ
- meyvadan
- ف ك ه
- بِفَاكِهَةٍ
- canlarının istediği
- ش ه و
- يَشْتَهُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
Diyanet Vakfı:
Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Bir de onlara bir meyve ve içlerinin çekeceği bir et yetiştirmekteyiz.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Onlara canlarının istediği meyvalar ve etlerden bol bol verdik.
Ali Fikri Yavuz:
Onlara (cennetde) bir meyva ve içlerinin çekeceği bir et verdik, (vereceğiz).
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Bir de onlara bir meyve ve içlerinin çekeceği bir et yetiştirmekteyizdir.
Fizilal-il Kuran:
Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz.
Hasan Basri Çantay:
Onlara canlarının isteyeceği meyve (ler) i, et (ler) i de bol bol verdik.
İbni Kesir:
Onlara, diledikleri meyve ve etten bol bol vermişizdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(22-23) Ve onlara arzu edeceklerinden bir meyve ile ve bir et ile imdat etmişizdir. Ve orada bir kâseyi teatide bulunurlar, onda ne bir saçma söz vardır ve ne de bir günah.
Tefhim-ul Kuran:
Onlarla, istek duyup arzuladıkları meyvelerden ve etten de bol bol verdik.
: include(turkce/bil/4sehir.php): Failed to open stream: No such file or directory in
: include(): Failed opening 'turkce/bil/4sehir.php' for inclusion (include_path='.;.\includes;.\pear') in