Rahmân Suresi Türkçe Meali
Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor
Rahmân 9 (Mealleri Karşılaştır):
Ve ekîmul vezne bil kıstı ve lâ tuhsırûl mîzân(mîzâne).
وَأَقِيمُوا۟ ٱلْوَزْنَ بِٱلْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا۟ ٱلْمِيزَانَ
Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.
Rahmân 11 (Mealleri Karşılaştır):
Fîhâ fâkihetun vennahlu zâtul ekmâm(ekmâmi).
فِيهَا فَٰكِهَةٌ وَٱلنَّخْلُ ذَاتُ ٱلْأَكْمَامِ
Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
Rahmân 13 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 14 (Mealleri Karşılaştır):
Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).
خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِن صَلْصَٰلٍ كَٱلْفَخَّارِ
Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.
Rahmân 16 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 17 (Mealleri Karşılaştır):
Rabbul meşrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni).
رَبُّ ٱلْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ ٱلْمَغْرِبَيْنِ
O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Rahmân 18 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 19 (Mealleri Karşılaştır):
Merecel bahreyni yeltekıyân(yeltekıyâni).
مَرَجَ ٱلْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.
Rahmân 20 (Mealleri Karşılaştır):
Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân(yebgıyâni).
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ
(Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Rahmân 21 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 22 (Mealleri Karşılaştır):
Yahrucu min humel lûluu vel mercân(mercânu).
يَخْرُجُ مِنْهُمَا ٱللُّؤْلُؤُ وَٱلْمَرْجَانُ
O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.
Rahmân 23 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 24 (Mealleri Karşılaştır):
Ve lehul cevâril munşeâtu fîl bahri kel alâm(alâmi).
وَلَهُ ٱلْجَوَارِ ٱلْمُنشَـَٔاتُ فِى ٱلْبَحْرِ كَٱلْأَعْلَٰمِ
Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O’nundur.
Rahmân 25 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 27 (Mealleri Karşılaştır):
Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو ٱلْجَلَٰلِ وَٱلْإِكْرَامِ
Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.
Rahmân 28 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 29 (Mealleri Karşılaştır):
Yes’ eluhu men fis semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.
يَسْـَٔلُهُۥ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۚ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِى شَأْنٍ
Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.
Rahmân 30 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 31 (Mealleri Karşılaştır):
Se nefrugu lekum eyyuhes sekalân(sekalâni).
سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ ٱلثَّقَلَانِ
Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar!
Rahmân 32 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 33 (Mealleri Karşılaştır):
Yâ ma´şerel cinni vel insi inisteta´tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuz(fenfuzû), lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin).
يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ إِنِ ٱسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا۟ مِنْ أَقْطَارِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ فَٱنفُذُوا۟ ۚ لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَٰنٍ
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.
Rahmân 34 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 35 (Mealleri Karşılaştır):
Yurselu aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun fe lâ tentesırân(tentesırâni).
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ
Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
Rahmân 36 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 37 (Mealleri Karşılaştır):
Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).
فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَٱلدِّهَانِ
Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?)
Rahmân 38 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 39 (Mealleri Karşılaştır):
Fe yevme îzin lâ yus’elu an zenbihî insun ve lâ cânn(cânnun).
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُسْـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٌ وَلَا جَآنٌّ
İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.
Rahmân 40 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 41 (Mealleri Karşılaştır):
Yu’reful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi).
يُعْرَفُ ٱلْمُجْرِمُونَ بِسِيمَٰهُمْ فَيُؤْخَذُ بِٱلنَّوَٰصِى وَٱلْأَقْدَامِ
Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Rahmân 42 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 43 (Mealleri Karşılaştır):
Hâzihî cehennemulletî yukezzibu bi hel mucrimûn(mucrimûne).
هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِى يُكَذِّبُ بِهَا ٱلْمُجْرِمُونَ
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Rahmân 44 (Mealleri Karşılaştır):
Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(ânin).
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ ءَانٍ
Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Rahmân 45 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 46 (Mealleri Karşılaştır):
Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetân(cennetâni).
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ جَنَّتَانِ
Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır.
Rahmân 47 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 49 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 51 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 53 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 54 (Mealleri Karşılaştır):
Muttekiîne alâ furuşin betâinuhâ min istebrak(istebrakin), ve cenel cenneteyni dân(dânin).
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشٍۭ بَطَآئِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ ۚ وَجَنَى ٱلْجَنَّتَيْنِ دَانٍ
Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.
Rahmân 55 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 56 (Mealleri Karşılaştır):
Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
فِيهِنَّ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَآنٌّ
Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
Rahmân 57 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 59 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 61 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 63 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 65 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 67 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 68 (Mealleri Karşılaştır):
Fîhi mâ fâkihetun ve nahlun ve rummân(rummânun).
فِيهِمَا فَٰكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ
İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.
Rahmân 69 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 71 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 73 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 74 (Mealleri Karşılaştır):
Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَآنٌّ
Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
Rahmân 75 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 76 (Mealleri Karşılaştır):
Muttekiîne alâ refrefin hudrin ve abkariyyin hisân(hisânin).
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِىٍّ حِسَانٍ
Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler).
Rahmân 77 (Mealleri Karşılaştır):
Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Rahmân 78 (Mealleri Karşılaştır):
Tebârekesmu rabbike zîl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
تَبَٰرَكَ ٱسْمُ رَبِّكَ ذِى ٱلْجَلَٰلِ وَٱلْإِكْرَامِ
Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir.