َخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلاَةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا>
Namaz, imandan sonra en büyük hadisedir. Hiçbir peygamber namazdan muaf tutulmamış, semavi hiçbir din bu ibadete ilgisiz kalmamıştır. Namaz, İslam'ın baş rüknü, yardım ve destek için de ilk şartıdır. Hz. Allah, kıble değiştiğinde, geçmiş namazlarımız boşa mı gitti? diye soranlara, Allah sizin imanınızı zayi etmez diyerek, namazdan "iman" diye söz etmiştir. (Bakara, 143.)
Namaz, insanı her türlü kirden ve kötülükten koruyan bir aksiyondur. Bırakılırsa nasıl korunacağız. Yüce Allah şöyle buyurur: Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın! (Hud,87) Şüphesiz ki namaz, her türlü hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. (Ankebut,45) (O müminler) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar. (Hac,41) Namazı kılın ki merhamet göresiniz. (Nur 56) Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar namazda huşu içindedirler. (Müminûn 1-2.) Andolsun ki, eğer siz namazı kılarsanız kesinlikle günahlarınızı silerim ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyarım. (Maide 12) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde her gün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı? dediler ki, bu hal, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz! Peygamberimiz şöyle buyurdu: İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler. [Muvatta]
İslam dininde, fazileti anlatılamayacak kadar çok olan beş vakit namaz, ne yazık ki, bizim toplumumuzun büyük bir kesiminde sadece Cuma ve bayram namazları olarak kendini gösteriyor. Diğer bir kesim için de namaz, borç ödeme veya yat kalk kabul eden hak mantığıyla yerine getirilmektedir. Bunlara göre namaz, değersiz, sıradan rutin bir şey haline gelmiştir. Yüce Allah şöyle buyurur: Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler. (Mâûn,4-5) Münafıklar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. (Nisa,142) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Kul, güzel abdest almazsa, rükû, secde ve kıraatını düzgün bir şekilde yapmazsa namaz şöyle der: Beni yitirdiğin gibi Allah da seni yitirsin! (Ebu Davud, Nesai, İmam Ahmed)
Kimin namazı her türlü hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoymuyorsa, o namaz, ancak sahibini Allahtan uzaklaştırır. (Tabarani) Şüphesiz namaz kılan namazından ayrılır ve namazından onun için dörtte biri veya beşte biri yazılır. (Ebu Davud, Nesai, A. Hanbel) Şüphesiz ki, hali böyle olanın namazı, yırtık elbisenin dürülmesi gibi dürülür ve sahibinin yüzüne fırlatılır. (Taberani) İnsanların hırsızlık yönünden en kötüsü namazından çalanlardır. (A. Hanbel) İnsanlardan kaldırılacak olan ilk ilim huşûdur. Büyük bir camiye girip de huşu üzere olan tek şahsı göremeyeceğin vakit yakındır! (Tirmizi, Nesai)
Namazı hiç kılmayp terk edenler
Namazı kökten terk edip hiç kılmayanlar ise Kur'an ve sünnette kınanmıştır. Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler. (Meryem,59) İşte o, namaz da kılmamıştı. Lâyıktır (o azap) sana, lâyık! (Kıyamet,31-36) Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? Onlar derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik. (Müddessir,42-43) Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü? (Alak 9 -10) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar (Ahmed b. Hanbel) Kişiyle şirk arasında namazın terki vardır. [Müslim, Ebû Dâvud] Küfürle iman arasında namazın terki vardır. [Tirmizî] Benimle (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer. [Tirmizî, Nesâî, İbnu Mâce] Abdullah İbnu Şakik anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın Ashâb'ı ameller içerisinde sadece namazın terkinde küfür görürlerdi. [Tirmizî] Hz. Peygamber Ebu Zer (r. a)'e tavsiyesinde şöyle buyururlar: Benden sonra namazı öldüren bazı idareciler olacaktır. Sen namazı vaktinde kıl. Eğer (onlarla birlikte) o namazı vakti içinde (tekrar) kılarsan bu namaz senin için bir nafile olmuş olur. Yok, onlarla kılmaz isen sen namazını ihtiyat etmiş, korumuş (vaktinde kılmış) olursun. (Müslim)
Sözün özünde İslam dini inancı, ahlakı, sıhhati ve her çeşit günahtan kurtulmayı namaz ibadetiyle koruma altına alıyor. Öyleyse Dünyada huzurlu bir hayat, ahirette ise kurtuluş isteyen namaz kılsın. Hz. Peygamber kendisi yorulduğu ve sıkıldığı zamanlarda: "Ey Bilal, kalk da bizi ferahlat!" yani ezan oku, namaz kılalım da rahatlayalım derdi. (Ebû Dâvûd, Müsned) Hz. Peygamber dünyadan ayrılırken ümmetine acıyarak yaptığı en son vasiyette yine namaz olmuştur: "Cemaat namaz kıldı mı?", "Ebu Bekr'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın!" [Buhârî]