Yüce Allah’ın bizlere lütfettiği nimetlerden birisi de Ramazan ayıdır. Ramazan, yanmak manasında olup, zahirde açlıktan ve susuzluktan, batında ise günahların sonsuz ihtiraslarından temizlenmektir. Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir. [İ.Mansur, İbn Kudâme, el- Muğnî, IV, 324. ]
Ramazan ayı müminler için ibadet ve hayırların çoğaldığı verimli bir eğitim ve öğretim mektebidir. Bu ayın hatırına insanların mal ve can güvenliğini tehdit eden cinayet, hırsızlık, içki, kumar, zina ve haksızlık gibi kötü davranışlar azalıyor ve suç oranları düşmektedir.
Günler, ömürlerin sayfalarıdır. Mutlu kişi, en güzel amellerle onları kalıcı kılandır. Allah günah zilletinden ibadet izzetine taşıdığı kişiyi malsız-mülksüz zengin kılmıştır. Nefsin rahatı günah azlığındandır. Rabbini bilen Yüce Kur’ân’ın indiği bu mübarek ayda nefsinin heva ve heveslerini bırakarak onunla meşgul olur. Yüce Allah şöyle buyurur: Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. (Bakara,185) Nitekim Hz. Aişe validemiz demiştir ki: "Resûlüllah (s.a.s.) Ramazan da diğer zamanlardan daha fazla ibadet etmeye çalışırdı." (Müslim) Cebrâil, semadan inerek bu ayda nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’le birlikte tüm Kur’an’ı mukabele ederdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefat ettiği yıl ise, Kur’an’ı iki kez mukabele ettiler. Geçmiş âlimlerden bazıları Ramazan’da her üç gecede bir Kur’an’ı hatmederdi. Bazıları yedi gecede, bazıları da on gecede hatmederdi. İmam Malik rahimehullah, Ramazan girince kendini bütünüyle Kur’an okumaya verir, hadis rivayetini geçici olarak bırakırdı.
Ramazan geceleri, bütün bir yılın gecelerinin tacıdır. O gecelerde vakitler değerli ve yakarış hoştur. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Farz namazdan sonra namazın en faziletlisi gece namazıdır. İmam namazdan ayrılıncaya kadar kim onunla birlikte namaz kılarsa ona bir geceyi namaz kılarak geçirmiş (sevabı) yazılır.”
Selman-ı Farisi Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu: "Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer. Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır. Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur. Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler. Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur. Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar. Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız. Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir. Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır. (Sahih İbn Huzeyme)
Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi.“ (Tabarani) "Ramazan ayının ilk gecesi olunca şeytanlar ve cinlerin azgınlarına zincir vurulur. Hiç biri açık bırakılmaksızın cehennemin bütün kapıları kapatılır. Cennetin bütün kapıları açılır, hiç biri kapalı bırakılmaz. Bir nidâ edici (melek) şöyle seslenir: Ey hayır peşinde koşan kimse! Hayır işlemeye yönel. Ey şer peşinde koşan! Şerri terk et.' Allah tarafından ateşten kurtulanlar olur. Bu durum Ramazanın her gecesinde olur." (Buhârî, Müslim Tirmîzî, İbn Mâce)
Hz. Peygamber bir gün minbere çıkar ve “Âmin, âmin, âmin” der. denilir ki: “Ey Allah’ın Resulü! Minbere çıktın ve “Âmin, âmin” dedin? Peygamberimiz şöyle buyurur: “Cibril bana geldi ve “Kim Ramazan ayına ulaşır da bağışlanmazsa cehenneme girsin ve (Allah) onu (rahmetinden) uzaklaştırsın. “Âmin” de!” dedi ve “Âmin” dedim.” (İbni Hibban, İbni Huzeyme)
Hz. Peygamber şöyle buyurur: Ümmetime ramazan da beş şey verilmiştir ki bunlar benden önceki hiç bir peygambere verilmemiştir:
- 1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Yüce Allah ümmetime (rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime (rahmet bakışıyla) bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.
- 2- Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzel olur.
- 3- Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, Allah'tan bağışlanmalarını dilerler.
- 4- Yüce Allah cennetine emredip: "Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı." buyurur.
- 5- Gecenin sonu olunca, Allah (c.c.) hepsini bağışlar. Orada bulunanlardan biri: "- O gece Kadir gecesi midir?" deyince: Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir."
Öyleyse ilk hamlemiz nasuh bir tövbe olmalı, sonra bu ayın en büyük ibadeti olan orucun fıkhını öğrenmek, gece kıyamına ve cemaatle namaza devam etmek, Sadaka ve Kur’an tilavetine önem vermek, dua ve istiğfarla son on günde itikâfa girebilmenin imkânlarını bulmaya çalışmalıyız.
Allah'ım!. Bizleri bağışlarına uğrayanlardan eyle! Mağfiretine koşanlardan eyle! Rızânı kazananlardan eyle! Bizleri, salih amel işlemeye muvaffak kıl! Allah'ım! Bizleri kabul edilenler arasında kabul eyle! Ve ecel geldiği zaman sonumuzu hayırlı eyle!